Arnavutköy: Tarihin Derinliklerinde Bir Yolculuk

İstanbul’un saklı kalmış köşelerinden biri olan Arnavutköy, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarihiyle de büyüleyici bir atmosfere sahip. Peki, bu şirin semtin bilinmeyenlerine doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?
Antik Çağlardan Osmanlı’ya Uzanan İzler
Arnavutköy’ün tarihi, ilk bakışta Trikos Kalesi ile özdeşleşmiş gibi görünse de, aslında çok daha derinlere uzanıyor. Sazlıbosna-Kayabaşı yolunun doğusunda, Filiboz Viranlığı olarak adlandırılan bölgede, antik bir yerleşimin izlerine rastlamak mümkün. Bu, Arnavutköy sınırları içindeki en eski yerleşim birimi olarak kabul ediliyor.
Günümüzdeki Durusu (Terkos) semtinin tarihi ise 1000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Terkos Gölü’nün çevresi, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir Trak yerleşimiydi. Bölgenin sık ormanlarla kaplı olması, burayı hem Doğu Roma hem de Osmanlı dönemlerinde önemli bir av merkezi haline getirdi. Terkos Gölü kıyısındaki Trikos Kalesi ise İstanbul’un savunmasında kritik bir rol oynadı.
Su Yolları ve Medeniyetler
Arnavutköy, Geç Roma döneminde İstanbul’a su sağlayan ana isale hatlarından birinin geçtiği bölgeydi. İmparator Konstantin tarafından başlatılan ve sonraki hükümdarlar tarafından tamamlanan bu hat, Kırklareli’nin Vize ilçesinden başlayıp Terkos Gölü’nün güneyinden geçerek şehre ulaşıyordu. Bu su yolları, bin yıl boyunca kullanıldı ve bölgenin tarihine önemli bir damga vurdu.
Osmanlı döneminde ise Terkos Gölü, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynadı. Ancak, zaman zaman yaşanan su sıkıntıları ve suyun kalitesiyle ilgili sorunlar, Osmanlı’yı çeşitli önlemler almaya yöneltti. Terkos’tan İstanbul’a su getirmek için büyük çaba sarf edilmiş, terfi ve pompa istasyonları kurulmuştur. Hatta Terkos-Karaburun arasında bir tramvay hattı bile inşa edilmiştir. Günümüzde Terkos Su Pompa İstasyonu, “Su Müzesi” olarak ziyaretçilere kapılarını açmaktadır.
Arnavutköy İsminin Gizemi
Arnavutköy adının nereden geldiği ise merak konusu. Osmanlı arşivlerine ve haritalarına göre, bu isim 19. yüzyılın ortalarından itibaren kullanılmaya başlanmış. Rivayete göre, bölgede yaşayan Arnavut bir köylü, bu ismin kaynağı olmuş. Edirne’ye giden yolcular, bu köyden geçerken “Arnavut’un Köyü” demeye başlamışlar ve zamanla bu isim “Arnavutköy”e dönüşmüş.
Göçler ve Değişen Nüfus Yapısı
Arnavutköy ve çevresinin nüfus yapısı, son yüzyılda üç büyük değişim yaşadı. Balkan Savaşları sırasında Bulgaristan, Kosova ve Makedonya’dan gelen göçler, bölgenin demografik yapısını önemli ölçüde etkiledi. 1923’teki Nüfus Mübadelesi Antlaşması ise Yunanistan’dan gelen Türklerin bölgeye yerleşmesine yol açtı. Son olarak, Arnavutköy’ün ilçe olmasıyla birlikte iç göçler de nüfus artışında etkili oldu.
Tarihi Yapılar ve İzler
Arnavutköy’ün tarihi dokusunu yansıtan önemli yapılar arasında şunlar bulunuyor:
- Mustafa Efendi Çeşme: 18. yüzyılda inşa edilen bu çeşme, Osmanlı mimarisinin zarafetini sergiliyor.
- İmrahor Roma Köprüsü: Roma mühendisliğinin izlerini taşıyan bu köprü, binlerce yıllık bir geçmişe sahip.
- Yassıören Camii: Tarihi dokusuyla dikkat çeken bu cami, köy halkının ibadet ihtiyacını karşılıyor.
- Rumeli Karaburun Feneri: Denizcilerin yolunu aydınlatan bu fener, bölgenin simgelerinden biri.
- Dursunköy Merkez Camii ve Haziresi: Osmanlı dönemine ait mezar taşlarıyla çevrili bu cami, tarihi bir atmosfere sahip.
- Boğazköy Camii: Geçmişte kilise olarak kullanılan bu yapı, farklı kültürlerin izlerini taşıyor.
- Osmanlı Camii: 1464 m² arsa alanı içinde yer almaktadır. Tek şerefeli bir minaresi bulunmaktadır.
- Haraççı Çeşme: Kesme taştan yapılmış bu çeşme, bölgenin tarihi su kaynaklarından biri.
- Hadımköy Şehitliği: Balkan Savaşı’nda şehit düşen askerlerin anısına inşa edilen bu şehitlik, hüzünlü bir tarihe tanıklık ediyor.
- Hadımköy İşaret Taşı: Balkan savaşları ve Çatalca muharebeleri gibi bir çok savaşta askeri birliklerin yönlerini bulabilmeleri ve lojistik destek sağlanması açısından önemli rol oynamıştır.
- Şamlar Bendi: 1826-1828 yılları arasında Şamlar Deresi üzerinde inşa edilmiştir.
Bu yapılar, Arnavutköy’ün geçmişine ışık tutuyor ve ziyaretçilere tarihi bir yolculuk imkanı sunuyor.
Arnavutköy, tarihi ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Bu semtin sokaklarında dolaşırken, geçmişin izlerini sürmek ve bilinmeyen hikayelerini keşfetmek mümkün.